“Ah! Efendim, der. Yağmur yağdı gök çatladı. 72’sinin ödü patladı. Önden gitti baş toklu. Arkasında 5 toklu.. 10’unu verdim kasaba. 10’unu katma hesaba. Kurt kaptı birisini. Getirdim birisinin derisini.” Köy ağası çılgına döner, önündeki yoğurt kabını çobanın suratına yapıştırır. Çobanın suratı bembeyaz yoğurtla görünmez olunca pişkin pişkin cevabı verir: -“Hesabı düzgün verenin yüzü böyle ak olur” der.Aslan’ın masif, gür ve uzun kıvırcık saçları vardı. Saçını kestirmeyeli uzun zaman olmuştu. Bakımsız ve çok dağınık görünüyordu. Kavurucu yaz dayanılamayacak kadar ağırdı ve aslan saçını kestirmek için can atıyordu.
“Düzgün görünen güzel düz saçlarım olsun isterdim!” “Saçlarım şimdi berbat görünüyor!” diye düşündü. Saçından rahatsız olan Aslan, saç stilini değiştirmek için Tavşan’ın berberine gitmeye karar verdi. “Perma istiyorum!” Aslan rica etti. Tavşan cevap verdi: “Saçların çok güzel. Neden permaya ihtiyacın var?”
Aslan, “Kıvırcık saçı sevmiyorum. Lütfen fotoğraftaki gibi saçımı düzeltin.” Aslan dergideki fotoğrafı işaret etti. Güzel düz saçlı bir atı gösteriyordu.
Bir süre sonra saçlar yapıldı. Aslan yukarı baktığında ve bitmiş düz saç stilini görünce hayal kırıklığına uğradı. Yeni görünümünü beğenmedi. En son saç modeli, kafasında duran tüm düz saçlarla onu korkusuz gösteriyordu.