Türkiye günlerdir üst düzey kamu yöneticilerinin elektronik imzalarını kopyalayarak yüzlerce kişiye sahte diploma düzenleyen çeteyi konuşuyor. Sadece 400 kişi, bu şekilde ‘profesör’ ve ‘doçent’ unvanı alırken hiçbir şekilde müdahale edilmemesi tepki çekti.
KURUMLARIN DİJİTAL ALTYAPILARINA SIZDILAR
Ankara merkezli soruşturma devasa bir skandalı ortaya çıkardı. Çetelerle ‘müşterileri’ arasındaki anlaşmazlıkların sosyal medyaya yansıması üzerine harekete geçen savcılık BTK Başkanı, başkan yardımcıları, YÖK Eğitim Öğretim Daire Başkanı ile birlikte 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanı ve personelinin elektronik imzalarının kopyalandığı belirledi. Böylece sahte kimlik ve belgelerle e-imza üreten yapı, kurumların dijital altyapılarına sızdı. Sistem boşluklarını kullanarak mezuniyet kayıtları, not ortalamaları, doçentlik başvuruları, diploma bilgileri ile terfilerine müdahale etti.
YÜZLERCE KİŞİYE ‘PROFESÖR’ VE ‘DOÇENT’LİK
Hakkında dava açılan “kişisel verileri ele geçirmek”, “bozmak yok etmek” ve “sahte belge üretmek”le suçlanan 65 kişilik çete bu yöntemle aralarında II. Abdülhamit’in torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’nun da olduğu hukukçudan mühendise, öğretmenden eczacıya, yüzlerce kişiye sahte akademik derece sağladı. Sadece 400 kişinin bu şekilde ‘profesör’ ve ‘doçent’ unvanı aldığı tespiti yapıldı. 200 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturma başlattığını açıklayan YÖK Başkanı Erol Özvar ise yasal boşluklardan şikayet ederek, “TCK ve mevzuatımızda buna ilişkin net hüküm yok” dedi.
KİM BU 400 KİŞİ
Ortaya çıkan devasa skandal sonrası kamuoyunda “Sahte belgelerle ‘profesör’ ve ‘doçent’ yapılan 400 kişi kim?” sorusu gündeme geldi. Bu kişilerin neden deşifre edilmediğini belirten sosyal medya kullanıcıları ise “Hangi kritik görevlerde yer aldılar, imzalarıyla kime avantaj sağladılar, kimin hakkını gasp ettiler?” diye sordu. Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de “Kara liste kamuoyuna açıklanmalı” çağrısı yaptı.
DİPLOMA SKANDALI
Akademi dünyasını sarsan sahte diploma çetesi soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame, son yılların en büyük düzenbazlığını ortaya saçtı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan ilk soruşturma çerçevesinde, sahte e-imzayla üniversite ve lise diploması ile sürücü başarı belgesi yapıldığı belirlenmişti. Mayıs ayında gözaltına alınan şüphelilerden 16’sı tutuklanırken, toplam 134 şüpheli hakkındaki iddianame, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. ‘ÖSYM Kanunu’na muhalefet’, ‘Resmi belgede sahtecilik’, ‘Bilişim sistemine girme’, ‘Verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme’ suçlarından 6 yıldan 45 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezaları istendi.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..