Sahte Dıplomalı Vekıllere Açıkladı

Türkiye’de siyaseti sarsan sahte diploma skandalı giderek büyüyor. Yazar Abdurrahman Dilipak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla gündeme bomba gibi düşecek bir iddia ortaya attı. Dilipak, TBMM’de 40 milletvekilinin diplomasında şaibe bulunduğunu, bunlardan en az 30’unun vekilliğinin düşmesi halinde 3 ay içinde ara seçim yapılabileceğini ileri sürdü.Soruşturmalara göre, diplomalarda sahteciliği organize eden bir çete, BTK, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevli bazı daire başkanlarıyla bağlantılı şekilde hareket etti. Çete, 15 farklı üniversitenin öğrenci işleri birimlerinde çalışanların e-imzalarını taklit ederek sahte diplomaları sisteme yükledi. Böylece bu diplomalar YÖK sistemine işlendi ve vatandaşların e-Devlet üzerinden doğrulayabileceği hale getirildi.Üstelik sadece herhangi bir bölüm değil; hukuk, psikoloji, inşaat mühendisliği, eczacılık gibi kritik alanlarda yüzlerce sahte diploma üretildi. Bu durumun hem devlet kurumlarında hem de sağlık, adalet ve mühendislik alanlarında ciddi güven sorunlarına yol açabileceği vurgulanıyor.Abdurrahman Dilipak, bu skandala ilişkin yaptığı paylaşımlarda Türkiye’nin siyasi geleceğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:
“40 kadar milletvekilinin diploması şaibeliymiş. Bunlar ispatlanırsa ve 30 milletvekilinin milletvekilliği düşürülürse, 3 ay içinde ara seçime gidilir.”
“Halen TBMM’de 8 sandalye boş. Böyle bir tablo gerçekleşirse, ülke hızla yeni bir seçime sürüklenebilir. Türkiye nereye gidiyor?”Dilipak, sahte diploma krizini tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu üzerinden de değerlendirdi. Yazar, şu ifadeleri kullandı:
“Ne yani, sahte diplomalı milletvekilinin milletvekilliği düşmeyecek mi? Nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik, örgütlü suç sebebi ile vekillik düşer. Bu konuda söz konusu İmamoğlu olunca başka, başka milletvekili olunca hüküm başka mı olacak?”
“Haydi sahte diplomalı vekil olsun ve görevine devam etsin. Ne olacağını görürsünüz. İmam ne yaparsa cemaat ne yapmaz ki, vekil ne yaparsa asıl ne yapmaz ki?”