Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Oğlumun Düğün Gününde, En Son Servis Edilen Bendim


Benim adım Elaine Murphy ve oğlumun hayatındaki rolümün sessizce sona erdiğinin ilk işareti, krem rengi, altın kabartmalı harflerle süslenmiş bir kartona sarılı olarak geldi. Mart ayında bir Salı günü, bir su faturası ve bir market broşürünün arasına sıkışmış halde elime ulaştı.
Bay ve Bayan Jason Murphy huzurunda bulunmanızı rica ediyorum.
Anlaman için iki kez okumam gerekti. Oğlum evleniyor ve ben de bunu böyle öğrendim. Ne bir telefon görüşmesi, ne bir öğle yemeği daveti, sadece resmi, basılı bir kart, sanki zar zor hatırladıkları ama listeden çıkaramadıkları uzak bir akrabaymışım gibi.
Mutfağımda duruyordum, davetiye gecikmiş fatura yığınının yanında duruyordu. Jason artık 28 yaşındaydı, şehir merkezinde, yerden tavana pencereleri ve vale park hizmeti olan bir gökdelende yaşıyordu. Teknoloji sektöründe çalışıyordu. Nişanlısı Barbara ise bakımlı ve özgüvenliydi. Onunla sadece iki kez görüşmüştüm. Sanki yoksulluk ona da bulaşacakmış gibi, dairemin etrafına bakındı.
Düğün 15 Haziran’da Magnolia Hill Country Club’da planlanmıştı. Küçük harflerle “Smokin İsteğe Bağlı” yazıyordu. Uygun bir şeyim yoktu. Yine de kartı nazikçe tuttum, kalbim gurur ve reddetme arasında gidip geliyordu. Teknik olarak davetliydim ama oğlumun hayatında hiç bu kadar yabancı hissetmemiştim.
O akşam Jason’ı aradım. “Hey, anne,” dedi, sesi uzak ve dalgındı.
“Davetiyeyi aldım,” dedim neşeli görünmeye çalışarak.
“Ah, güzel,” diye cevapladı. Sıcaklık yoktu, sadece bir onay.
“Yardımcı olmaktan mutluluk duyarım,” diye sözünü kestim, elimde bir kalemle ayağa kalkmışken. “Belki çiçeklere yardım edebilirim ya da pastanın tadına bakabilirim…”
“Anne, dur.” Sesi şimdi daha sertti. “Her şey halledildi. Barbara’nın ailesi her şeyle ilgileniyor.”
“Paradan bahsetmiyordum Jason. Paranın bir parçası olmaktan bahsediyordum. Anne-oğul dansı, yaka çiçeğini seçmene yardım etmekten…”
“Hepsini zaten seçtik,” dedi iç çekerek. “Bak, sadece gel, tamam mı? Güzel bir şeyler giy ama, bilirsin işte, fazla muhafazakâr olma. Barbara’nın ailesi biraz gelenekçidir.”
“Anlıyorum,” dedim sesim sakindi, ama göğsümde o tanıdık ağrı yükseliyordu. “Kimseyi utandırmak istemem.”
“Utanç meselesi değil,” diye mırıldandı, sonra hemen ekledi, “Önemli değil. Gitmem gerek.”
Görüşme sona erdi. Önce telefona, sonra davetiyeye baktım. Mutfak ışığının altında “Smokin İsteğe Bağlı” yazısı parlıyordu. İsteğe bağlıydı belki, ama ben de öyleydim

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Translate »
error: Content is protected !!