Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Mutfağımızın kapısını at kırdıktan sonra bir kabusla uyandım.


Henüz tam olarak uyanmamıştım bile; gözkapaklarım ağır, zihnim sisler içindeydi. Her şey sıradan bir perşembeye benziyordu. Bir dakika önce sıcak yatağımda huzurla kıvrılmıştım, bir sonraki anda ise o sesi duydum: dışarıdan gelen rahatsız edici bir sürtünme… Metalin tahta üzerinde acımasızca çekilmesi gibi, tüyler ürpertici bir ses. Önce çöp kutularının devrildiğini sandım, ama… Bu ses öyle tanıdık ve öyle yanlış bir şeye aitti ki, birden tüm uykum kaçtı. Nefesimi tuttum. Kulak kabarttım. Dışarıdan gelen bir başka ses daha vardı; birinin… ya da bir şeyin… yavaşça kapıya doğru süründüğünü işaret eden boğuk bir yankı.

Ve sonra…


error: Content is protected !!