Kardiyoloji uzmanları hayat kurtaran yöntemi paylaştı

Uzm. Dr. Bingöl, “kalp krizlerinde aslında bizim en korktuğumuz hasta grubu öncesinde hiç belirti vermeyen, şikayeti olmadan kalp krizi geçiren hastalar olup bunların bir kısmı ani ölümle sonuçlanabilmektedir”.
Alıntı Metni Kalbi besleyen bir damarda uzun süredir eforla hafif göğüs ağrısına yol açan bir darlık, beklenmeyen bir zamanda plak yırtılmasının tabloya eklenmesiyle kalp krizine yol açabiliyor. Yine kalp krizi öncesi olan bu belirtilerin şiddeti de değişken olabiliyor. Bazı hastalarda birkaç haftadır başlayan en ufak eforla göğüs ağrısı ya da nefes darlığı olabilirken bir başkasında sadece soğuk havada yürümek ağrı yapabiliyor.
KOLESTEROL HASTALARINDA ŞAH DAMARI TIKANABİLİYOR
Uzm. Dr. Bingöl, pıhtı atmasını beyin damarlarının bir tıkaç ile tıkanması, damarların beslendiği alanda kanlanma yetersizliği ve buna göre beynin fonksiyonlarının kaybına uğraması durumu olarak tanımlıyor ve ekliyor: “Beyne pıhtı atması, beyin damarlarının tıkanmasına ve dolayısıyla felç geçirilmesine yol açabilecek çok önemli bir durumdur. Beyne pıhtı atmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi de kalp içinden kaynaklanan pıhtılar ya da atardamarlardaki plaklardır.”
Haberin Devamı
“BİRKAÇ HAFTA ÖNCE BELİRTİ VEREBİLİR
Kalp krizi bazı kişilerde önceden bir belirti vermeden ani ölümlere, ölümcül ritim bozukluklarına yol açabildiği gibi bazı hastalarda kalp krizi öncesi belirtiler başlayabiliyor. Bu belirtiler genellikle bir süredir özellikle eforla ya da yemek sonrası oluşan göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi yakınmalar olup, kalp krizinde görülen ağrı genellikle önceden oluşuyor ve istirahatte de görülüyor ve daha şiddetli oluyor. Yine hastalarda kalp krizi öncesi ritim bozuklukları ve buna bağlı çarpıntı hissi, kan basıncında yükselme gibi belirtiler başlayabiliyor. Uzm. Dr. Bingöl, kalp krizi öncesi uyarıcı şikayetler veya durumlar birkaç gün önce başlayabileceği gibi çok daha uzun süredir de olabileceğini belirtiyor.”Uzm. Dr. Bingöl, beyne pıhtı atan tüm hastaların nöroloji ve kardiyoloji tarafından beraber değerlendirilmesi, gerekli ilaç tedavisinin mümkün olduğunca erken başlanması, hastanın yaşam tarzı değişiklikleri yapılması ve gerekirse girişimsel tedavilerin uygulanmasının bu riski azaltacağını vurguluyor.
KALP KRİZİNDEN EVDE ALDIĞINIZ ÖNLEMLERLE KORUNMAK MÜMKÜN
Uzm. Dr. Bingöl, kalp krizinden korunmada en etkili faktörün yaşam tarzı değişikliği olduğunun altını çiziyor. Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, sigara kullanmamak bunların başında geliyor. Kalp krizi riskini artıran hastalıkların tedavisi de önem taşıyor. Tansiyon değerlerinin yüksek olmaması normal sınırlar içerisinde tutulması, kan şekerinin normal sınırlarda olması, kötü kolesterol seviyesinin düşürülmesi, iyi kolesterolün yükseltilmesi bunların başında geliyor. Yine stres kalp krizini tetikleyen sebepler arasında yer alıyor. Stresten mümkün olduğunca uzak durmak, yeterli sürede kaliteli uyku uyumak kalp sağlığının bir parçası.