Gündüz kuşağının sevilen programı Gelinim Mutfakta’nın sunuculuğunu bir anda bırakan Nursel Ergin ailesine
daha çok vakit ayırmak ve yoğun çalışma temposundan yorulduğu için yarışmayı bıraktığı açıklamıştı. Nursel
Engin 8 ay boyunca me’me ve rahim k-nseri ile savaşmış. Sabah Gazetesi’nden Yüksel Aytuğ’un haberine göre
Nursel Ergin k-nseri yendi.
şimdilerde yeni programı ile izleyicisinin karşısına çıkmaya hazırlanan Nursel Ergin zor günleri geride bırakmaya
hazırlanıyor.
Nursel Ergin’in yeni programının sosyal medyada yayınlanan Fragmanına kısa sürede yorum yağdı.
Ünlü isme; ‘Özledik seni’, ‘Efsane geri döndü’ gibi yorumlar yapıldı.Nursel Ergin yaşadıklarını anlattı: İyi ki k-nser
olmuşum dedim.
Sunduğu yemek programını ani bir kararla bırakan Nursel Ergin’in k-nser tedavisi gördüğü ve hastalığı yendiği
öğrenildi. O sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ergin, “Önce rahim k-nseri oldum, rahmimi aldılar. Bana
çok şey yapıldı, çok haksızlığa uğradım. İçin için kendimi yedim bitirdim. İnsan k-nser olduğuna şükreder mi? İyi
ki k-nser olmuşum dedim” ifadelerini kullandı.
2007 yılında Var Mısın Yok Musun yarışma ile adını duyuran Nursel Ergin, uzun süredir Gelinim Mutfakta adlı
yemek programını sunuyordu.
Programdan ani bir şekilde ayrılan Ergin, uzun süredir gözlerden uzaktı.
K-NSERLE MÜCADELE ETTİ
Nursel Ergin’in 8 ay boyunca me’me ve rahim k-nseri ile mücadele ettiği ve hastalığı yendiği ortaya çıktı. Zor
günleri geride bırakan Ergin, yeni bir yemek programıyla ekranlara geri dönmeye hazırlanıyor.
“iyi Ki K-NSER OLMUŞUM DEDİM”
Günaydın’dan Yasemin Döngel’e açıklamalarda bulunan Ergin, hastalıkla mücadele ettiği sürece ilişkin ‘Önce
rahim k-nseri oldum, rahmimi aldılar. Bana çok şey yapıldı, çok haksızlığa uğradım. İçin için kendimi yedim
bitirdim. İnsan k-nser olduğuna şükreder mi? İyi ki k-nser olmuşum dedim” ifadelerini kullandı.
“ALLAH’IM AL CANIMI DİYE BAĞIRIRKEN…”
Hastalık sürecinde en büyük motivasyon kaynağının çocukluk Fotoğrafları olduğunu ifade eden Ergin,
“Yuvadaki bir Fotoğrafım var. Eğer bırakırsam kendimi salarsam onlara çok haksızlık olacağını düşündüm. Çünkü
o küçücük Nursel’ler asıl yalnızdı. Asıl çaresiz olan onlardı. Ben artık kocaman kadınım. Kendine gel o
Nursel’lerini topla, taşları kaldır. Bir baktım bir dağda o Nursel’i bırakmışım, bir denizde öbürünü bırakmışım. O
kadar çok hayat yaşamışım ve hep ‘Acımadı ki, acımadı ki, acımadı ki yok bir şey, yok bir şey, yok bir şey’ diye
dolaşmışım ki. Kendimi o kadar kandırmışım ki ‘Acımadı ki, acımadı ki’ diye. Nereye acımadı? Hepsi bende
taşlaşmış. Onları Fark ettim. Her kaldırdığım taşın altından başka bir Nursel buldum. Ve onlar için, onlara ablalık
yapmak için, onlara annelik yapmak için ayağa kalkmam gerektiğini gördüm. E süreç de geçiyor. Her şey
geçiyormuş. Hiç geçmeyecek zannediyordum. O k-emoterapi hiç bitmeyecek ‘Allah’ım al canımı’ Falan diye
böyle bağırırken hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor ama her şey bitiyor. Bak gülüyorum şu an. Gayet makyaj
yapıyorum. Monitörde kendime bakıyorum. İnanamıyorum, geçmiş. Evet, saçım yok ama böyle çıkmaya başladı
şu an. Hem de daha güzeli çıkmaya başladı. Tek motivasyon kaynağım küçük Nurselilerime haksızlık yapmamak
oldu. Onlar çok daha zorunu başarmıştı çünkü” şeklinde konuştu.