Milletvekili Cemal Enginyurt, CHP’nin Mersin’de düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi öncesinde yaptığı açıklamalarda, mevcut siyasi gerilimi ve baskı ortamını sert şekilde ele aldı. Enginyurt, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyondan bahsederken, “Erdoğan sarayında rahat uyku uyuyamıyor… Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık. Dolayısıyla hiç kimseden korkumuz yok” diyerek, kaygısız bir duruş sergiledi.
Cumhuriyet
+1
Bu söylemin en çarpıcı kısmı, “köprünün altından çok sular aktı” tavrını yansıtması: Enginyurt, eleştirilere ve soruşturmaların baskı unsuru olmasına rağmen, sorulan soruların üzerine gitmekten imtina etmemesini “cesaret” olarak sunuyor. Özellikle İmamoğlu’na açılan sahte diploma iddiaları üzerinden Erdoğan’a yönelttiği “Senin diplomân var mı?” sorusu gibi ifadeler, siyasi söylemin sınırlarını esnetme çabası olarak değerlendiriliyor.
Yeniçağ Gazetesi
Enginyurt’un bu çıkışı, yalnızca kişisel bir restleşme değil; uzun süredir muhalefetin dile getirdiği “yargı bağımsızlığı”, “hukukun üstünlüğü” gibi kavramlara dair toplumsal beklime bir cevap gibi görünüyor. Enginyurt, “hukuksuzluk varsa herkes hesabını versin” diyerek, sadece bir eleştiri değil aynı zamanda bir çağrı yapıyor. Yanı sıra kamuoyuna; susturulmaya çalışılsa da susmayacak olanların var olduğunu gösteriyor.
Cumhuriyet
Bu tür güçlü söylemlerin siyasi riskleri de var. Enginyurt’un karşı tarafın baskı mekanizmalarına dair vurguları, operasyonlarla, soruşturmalarla gelen tehdit algısının muhalefet tabanında güçlenmesine neden oluyor. Ayrıca, muhalefet içindeki diğer aktörler de bu tarz duruşlarla beklentileri yükseltiyor; “cesur muhalefet” algısı, hem destek kazanma hem de sorumluluk alma yönünde baskı yaratıyor.
Sonuç olarak, Cemal Enginyurt’un “kimsenin soramadığı soruyu sordum, hiç kimseden korkum yok” ifadesi, mevcut siyasi atmosferde bir meydan okuma niteliğinde. Bu tutum, yalnızca muhalefetin değil, demokratik yapıların test edildiği bir dönemin simgesi olabilecek özellikte. Hem toplumun hem de siyasi aktörlerin bu söylemler ışığında ne tepkiler vereceği, ilerleyen dönemde Türkiye siyasetinin yönünü etkileyecek