O an ortamda tuhaf bir sessizlik oluştu. Bazı davetliler gülüp geçmeye çalışırken, bazıları ne diyeceğini bilemedi. Gelin ise öfke, utanç ve hayal kırıklığını aynı anda yaşadı. Aylardır hayalini kurduğu masalsı düğün, bir anda kabusa dönmüştü. Eşinin gülerek bu olayı “eğlenceli” bulması, onu daha da incitti. İçinde bir anda büyük bir kırgınlık oluştu ve bu kırgınlık yerini kararlı bir tepkiye bıraktı.
Ayağa kalktı, titreyen elleriyle düğün pastasının kalan kısmını aldı ve hiç tereddüt etmeden damadın üzerine fırlattı. Pastanın kreması damadın yüzüne ve takım elbisesine bulaşırken, gelin ona sert bir bakış attı. “Madem bu sana komik geliyor, şimdi aynı durumdasın. Artık ikimiz de aynı haldeyiz” dedi. Sonrasında ise tüm davetlilerin önünde, “Teşekkür ederim, daha ilk günden gerçek yüzünü gösterdiğin için. Bundan sonra seni tanımak için zaman kaybetmeme gerek yok” diyerek düğünü bitirdi ve o gün boşanma kararı aldığını açıkladı.
Bu olay, özel günlerde bile saygı ve empati eksikliğinin nasıl geri dönüşü olmayan yaralar açabileceğini gösterdi. Gelin için bu an, sadece bir şaka değil, hayatındaki en kırıcı anılardan biri olarak hafızasına kazındı.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..