Komşum Külotunu Oğlumun Penceresinin Hemen Önüne Asıyordu — Bu Yüzden Ona Gerçek Bir Ders Vermeye Karar Verdim
Komşumun külotları haftalarca 8 yaşındaki oğlumun penceresinin hemen önünde ilgi odağı oldu. Masumca külotlarının sapan mı olduğunu sorduğunda, bu külot şölenine son verip ona çamaşır yıkama adabı konusunda ciddi bir ders verme zamanının geldiğini anladım.
Ah, banliyö! Çimenlerin her zaman diğer tarafta daha yeşil göründüğü, genellikle komşunuzun daha süslü bir sulama sistemine sahip olması nedeniyle. İşte tam da bu noktada, Mark’ın karısı Emily, 8 yaşındaki oğlum Ben ile kök salmaya karar verdi. Yeni komşumuz Carly yan eve taşınana kadar hayat yeni bir fıstık ezmesi kavanozu kadar kolaydı.
Her şey bir Salı günü başladı. Hatırlıyorum çünkü çamaşır günüydü ve Ben’in son takıntısı sayesinde bir yığın minik süper kahraman külotunun altında kalmıştım. Yatak odası penceresinden dışarı baktığımda neredeyse kahvemi püskürtecektim. Orada, rüzgarda çok şüpheli bir bayrak gibi dalgalanan, parlak pembe, dantelli bir külot vardı.
Ve yalnız değillerdi.Oğlum cama çıktı yine……ve cama yaslanmış hâlde, gözleri kocaman açılmış, o tuhaf çocuk merakıyla dışarıyı izliyordu.
— “Anne! Bak! Bu… bu sapan mı?” diye sordu.
Bir yudum daha kahve alıp yutmaya çalıştım ama boğazımda kaldı. Sakin görünmeye çalışarak:
— “Hayır tatlım, o… o yetişkin çamaşırı.”
— “Ama neden bizim penceremizin ÖNÜNDE?”
İşte o an, bu dantel istilasının sona ermesi gerektiğini anladım.
Carly. Yeni komşu. Kendi halinde gibi görünse de, çamaşırlarını asma tercihleri… epeyce dramatikti. Özellikle de 8 yaşındaki bir çocuğun penceresinin tam önüne asılıyorsa. Arka bahçe? Boş. Yan taraf? Müsait. Ama hayır, illa bizim pencerenin önü.
İlk başta kibarca konuştum.
“Carly, rüzgâr sizin çamaşır ipine biraz fazla ilgi gösteriyor sanırım, çocukların penceresine doğru uçuşuyor…”
Gülümsedi. “Aa, sorun etmezler herhalde.”
İşte o an planımı yaptım.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..