Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Bu Hayattan Hiç Bir Beklentisi Kalmamıştı


Belki de senesinin biriktirdiği ihmalin faturasını diğersına çıkarmaya hazırdım. Ama ben bir eştim… Ben yıllarımı verdiğim, hastalandığında başında beklediğim bir adamın karısıydım. Ben, o adamın elini bırakmayan, her ihtiyarlık sızısında beraberinde olan bayandım. O an bunları hatırlamismim. Ya da hatırlamak istemedim. Göz göze geldik, bir anlık bir yakınlık oldu… Tam o sırada dış kapı açıldı. Genç bayanın sesi duyuldu: “Canım ben geldim!” İçimden biri sanki beni tokatladı. Bir anda yerimden sıçrismim, mutfağa fırlismim. “Hatice hoş geldin, ben yemeği bırakayım dedim,” diyebildim yalnızca. Elim ayağıma dolaşmıştı. Gözlerime dikkatlice baktı. Ne olduğunu sezmiş gibiydi ama belli
etmedi. O gün eve döndüğümde, aynaya uzun uzun baktım. Gözlerimin içi doluydu. Bir bayanın gururu, vicdanı ve sadakati aynı vücutta çatışınca, o aynada yüzleşmek çok zor oluyor. Kendi kendime sordum: “Ne yapıyorsun sen? Bir tabak yemekle girdin bir eve, yüreğinde bir yangınla çıktın!” Sonraki günler kabus gibiydi. O genç adamla her karşılaşmamda göz göze gelmemeye çalıştım. Hatice’ye bakamaz oldum. Vicdanım her geride bıraktığımız gün daha da ağırlaştı.
Kocama bir şey söyleyemedim ama ona her çorba verdiğimde, her sabah çorabını uzattığımda, içimde bir sızı büyüdü. Bir akşam kocam bana döndü, “Sen bir vakitdir diğer gibisin, bir şey mi oldu?” dedi. İçimden fırtınalar koptu ama söyleyemedim. Yutkundum, “Yok, yorgunum biraz yalnızca” dedim. O da başımı okşadı, “Sana yük oluyorum farkındayım, gençsin sen, ben senin gibi bir bayana yetemem bundan sonra,” dedi. İşte o an dizlerimin bağı çözüldü. Gözyaşlarım sel oldu. Bir bayanın kalbi, fazlası vakit sevgiyle beslenir, dikkatle parlar. Ama o ilgi şayet hatalı bir kapıdan gelirse, seni sen olmaktan çıkarır. Ben bunu yaşayarak öğrendim. Kocam belki yaşlanmıştı, belki bundan sonra birtakım görevleri yerine getiremiyordu ama onun sevgisi bana hep sabırla, sadakatle dokunmuştu. Onunla geçirdiğim senesinin hatırası, bir yabancı bakışa değişilmeyecek kadar dşayetliydi. Oysa ben nerdeyse bu dşayeti heba edecektim


error: Content is protected !!