Bir köy ağasının oğlu komşu köyün ağasının

Bir köyün muhtarı’nın oğlu, komşu köyün muhtarının kızına âşık olur. Genç çocuğun babası ve amcaları, komşu ağanın kızını istemek üzere bir araya gelirler. Karşılama bölümünün ardından müzakere süreci devreye girer. Kızın babası, açgözlülüğünün yanı sıra, kızını vermeye de pek istekli görünmemektedir. Bu nedenle, süreci zora sokmaya başlar ve kızı istemeye gelen ağa’ya: “5 inek ve 1 boğa talep ediyorum,” der; fakat erkek tarafı, kızı alma niyetinde kararlıdır. The male interlocutor responds:
– Indeed, we shall provide, my lord. – Bir yüz baş koyun talep ediyorum. – Aldanılmaz bir şekilde ifade ediyoruz. – O deredeki beş tarlanızdan birini talep ediyorum. “Veririz ağam” dediğinde, kızın babası son derece vurgulayıcı bir şekilde, “6 metre altın kordon da talep ediyorum” diye eklediğinde, erkek tarafı birbirlerine bakarak şu ifadeyi kullandı: “Temel bey, dairelerimiz eşit genişliktedir.” Sen evi duvar kâğıdıyla kapladın mı? Ben de evi dekore etmeyi düşünüyorum. Ne kadar duvar kağıdı temin ettiniz?
– On yedi rulo satın aldım. Komşu, duvar kağıdını temin edip evi kaplarken, elinde önemli miktarda fazladan kağıt bulundurmaktadır. – Yahu Temel, ben de on yedi top aldım fakat yedi topu geride bıraktım!
– Harika, benim de benzer şekilde bir artış yaşanmıştı!
– Yahu Recep, bizim Fadume’nin gerçekten son derece nahoş bir alışkanlığı mevcut. Gece dörtte uyumayı mı düşünüyorsun?
– Temel, peki o saate kadar ne yapmam gerekecek?
– Penum evde benim gelmemi bekliyor!
Karadeniz bölgesinde bir köyden geçerken bir yabancı, arabasıyla bir tavuğa çarpar. Fakat kaçmayı arzulasa da korku içinde kalacaktır. Dönüş yolunda, yine o aynı köyden geçiş yapacaktır. En akıllısı, en uygun sahibini bulup ödeme yapmak. Muhtara ulaşarak durumu izah eder. Tavuğu teslim ediniz. Ancak tavuk tamamen düz hale gelmiştir. Muhtar, köy sakinlerini bireysel olarak davet eder. Tavuğu sergiler. Kimse tavuğa sahiplenmez. Muhtar, durumu yabancıya şöyle açıklar:
– Bizim köyde yamyassı tavuk mevcut değildir. Temel, Karadeniz bölgesine ait bir fırından ekmek temin edecek. Fırının içine eğilir ve şöyle der:
– Oradan bir ekmek vermenizi rica ediyorum!
– Peki, parası verilecek mi?
– Elbette, vereceğim. – Parayı ne zaman vereceksen, neden rica etme ihtiyacı duyuyorsun?