Tavuğu her zamanki gibi temizlerken, tavuğun elinde dağılmaya başladığını anlatan kadın, bunun internette binlerce kişide merak ve endişe yarattığını söyledi.
Bazı kullanıcılar etin laboratuvarda yetiştirildiğini veya 3D yazdırıldığını ileri sürerken, diğerleri bu fenomeni ticari kümes hayvancılığında kullanılan genetik modifikasyon ve hormonların kullanımıyla ilişkilendirdi; bu da “odunsu göğüs” veya “spagetti eti” gibi dokulara yol açabilir. Tavuğun garip görünümü yenmesi tehlikeli olmasa da, modern kümes hayvancılığı uygulamalarıyla ilgili endişeleri yeniden alevlendirdi. Birçoğu, fast food ve süpermarket talebini karşılamak için daha büyük tavuk göğsüne yönelmenin hayvan refahına zarar verebileceğini belirtti.
Rahatsız edici görüntü, bazılarını yerel kaynaklı et veya hatta bitki bazlı diyetler gibi alternatifleri keşfetmeye yöneltti. Uzmanlar “spagetti etinin” güvenli olduğunu söylese de tüketiciler tabaklarındaki yiyeceklerin kalitesini ve etiğini giderek daha fazla sorguluyor.Özellikle uygun taşıma, hazırlama, pişirme ve saklama koşullarına uyulmaması, bakterilerin kolayca bulaşmasına ve çoğalmasına neden oluyor.
Gıda kaynaklı hastalık yapıcı mikroplar çıplak gözle görülmez.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 3,7 milyon insan mikroplu (özellikle Salmonella) gıdadan zehirleniyor.
2017 yılında kamuya ait okullarda, hastanelerde, yurtlarda, kışlalarda ve şantiyelerde servis edilen yemekler nedeniyle en az 5 bin 25 kişi zehirlendi.
2017 yılında Manisa’da bulantı ve kusma şikayetiyle revire başvuran 731 asker hastaneye kaldırıldı ve mikroplu tavuk eti yedikleri anlaşıldı.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..