Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Beş yaşında Lily adında bir kız çocuğunun bekar annesiyim


Eve geldiğimde hava çoktan kararmıştı. Anahtarı çevirdiğimde evin kapısı normalden daha sessiz açıldı. Alışkın olduğum kahkahalar, oyuncak sesleri, küçük ayakların koşturmacası… hiçbir şey yoktu. Sanki zaman durmuş gibiydi.
Ayakkabılarımı çıkarıp salonun ışığını açtım. Her yer derli topluydu. Bu, altı yaşındaki bir çocuğun yaşadığı bir eve benzemiyordu. Oyuncak kutusu kapalıydı. Masanın üzerinde bir not vardı.
“Meral Hanım, acil bir durum çıktı. Elif’i yanıma aldım. Sizi akşam ararım. – Bakıcı Nazlı.”
Kalbim hızla atmaya başladı. Hangi acil durum? Neden haber vermedi? Telefonuma sarıldım ama sinyal yoktu. Panikle pencereye koşup dışarı baktım. Ne araba vardı, ne de bir hareket. Mahalle de ev gibi sessizdi bu gece.
Mutfağa geçip derin bir nefes aldım. Elif’in biberonunu, kırmızı su matarasıyla birlikte masanın ucunda görünce gözlerim doldu. Her akşam uyumadan önce bana sarılır, “Sakın gitme olur mu?” derdi. Şimdi ben eve gelmiştim ama o yoktu.
O an dikkatimi bir şey çekti.
Elif’in peluş tavşanı yerdeydi… başı kapıya dönük, tıpkı sabah aceleyle çıkarken elinden düşmüş gibi. Ama ben sabah evde değildim. Bu tavşan normalde onunla birlikte çıkardı.
Gözlerim not kağıdına yeniden kaydı. El yazısı tanıdık gelmedi. Nazlı’nın yazısı daha yuvarlaktı, bu daha sert, neredeyse özenle yazılmıştı. İçimi soğuk bir endişe kapladı.
Hemen polisi aramaya karar verdim. Ama telefonum hâlâ çekmiyordu. Evin interneti de yoktu. Sanki bağlantım kesilmişti.
Kapıya döndüm. Çıkmak için tam adım atmıştım ki…
Banyodan hafif bir tıklama sesi geldi.
Sanki biri… hâlâ evdeydi.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


error: Content is protected !!