Çayımı demleyip oturuyorum sedirin kenarına. Bazen kâğıda bir şeyler karalıyorum. Geçen gün Efe’ye mektup yazdım. “Sınıfta uslu dur,” dedim. “Kızları üzme, kitaplarını kokla.” Bir anne ne diyebilirse o kadarını yazabildim. Zehra ablanın postayla yollarım dediği zarf hâlâ mutfak masasının üzerinde. Her gün elimi uzatıp tekrar yerine bırakıyorum. Çünkü belki, diyorum, yarın ekleyecek bir şey daha gelir içime….devamı için devam ediniz.