Görüşme sonrası açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özel, “Ekrem Başkanımızla, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan arkadaşlarımızla görüşme imkanı buldum. Öncelikle tüm arkadaşlarımız, kendileriyle dayanışma gösteren milyonlara, onların burada uğradıkları iftiraya, hiçbir kanıta dayanmayan, gizli tanık ifadeleriyle hem kişisel namuslarına sürülmeye çalışılan lekeye, hem de partileri üzerinden uğradıkları iftiraya karşı Türkiye’nin tüm siyasi görüşlerinden, AK Partili, MHP’li ya da muhalefet partilerine oy veren, Cumhuriyet Halk Partili olsun veya olmasın kendileriyle dayanışma içinde olan herkese selamlarını, minnetlerini iletiyorlar” dedi. Özel, şunları söyledi: – Bu büyük iftiraya, bu büyük hakarete karşı sadece ve sadece gerçekleri anlattıkları savunmalarının televizyondan yayınlanmasını istiyorlar. Çünkü gizli tanık dışında bir tane paraya, pula, rüşvete ilişkin olarak belge yok. Adı belli olmayan, Meşe, Çınar, Ladin denen gizli tanıkların iftiraları var. MASAK Raporundaki şüpheli görülen her işlemin açıklamasına ikna olmuş, buna bir şey söyleyemeyen iddia makamı var. Yargılamanın mutlaka ve mutlaka milletin önünde olmasını istiyorlar. – Ekrem Başkan’ın Çağlayan’daki mahkemesi geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının simge salonuna alındı. Anlamlıdır, önemlidir. FETÖ’cülerin kurduğu kumpasları bugün Zekeriya Öz değil, Zekeriya Öz’ün bugünkü güncel hali kurmaktadır. O gün Zekeriya Öz’ü sahiplenen, ‘Davanın savcısı benim’ diyen Erdoğan bugünkü savcıya sahip çıkmaktadır. Onu o görevlendirmiştir. Kumpas davası, kumpasın mekanında görülür. – Biz buna karşı bu sembolik, tarihi hatırlatmayı önemsiyoruz. Yarın o salonda İstanbul’dan il başkanımız, yönetimi, ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız, Trakya’daki tüm seçilmiş arkadaşlarımız Ekrem Başkan’ın yanında olacaklar. Ekrem Başkan bir başka davada, İstanbul’da olması gereken, buraya taşıdıkları davada yarın hakim karşısında olacak.” “GAZETECİLERİ YILDIRMA AMACIYLA GÖZALTINA ALDILAR” “Ben bugün buradan hızla Ankara’ya gideceğim. Çünkü akşam üstü Ankara’da Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin ödül töreni var. Ödül vereceğim. Vereceğim ödülü kazanan kişi Timur Soykan’dır. Timur Soykan, ‘skandal düğün’ haberiyle ödül aldı. Ama o Timur Soykan bugün saat 11.00’de randevulaşıp gideceği, bir ifade vereceği soruşturma için sabahın köründe evinden onlarca polisle alındı. Onlarca polisle alınan Timur Soykan’ın Youtube’da Onlar TV kanalında yayınlanan programlarını milyonlar izliyor. Ama Murat Ağırel ile birlikte sözde şantaj, tehdit suçlamalarıyla bir kez daha sabah erkenden yıldırma amacıyla kendileri alındılar. Ben değerli eşleri ile görüştüm, dayanışma duygularımızı ilettim.” “KARDEŞLİK HUKUKUYLA ÇÖZDÜK” Özel, İmamoğlu için Yozgat’ta konvoy yapan traktörlere kesilen para cezası ile ilgili aralarında geçen diyaloğu da aktardı. Özel “Bugün Ekrem Başkan’la yaptığımız görüşmede aramızda bir uyuşmazlık çıktı. Bunu ‘son dakika’ verebilirsiniz. Sonra kardeşlik hukuku içinde hallettik. Ekrem Başkan dün tam avukatları kanalıyla Yozgat’taki traktörlere kesilen cezaları kendisinin üstleneceğini ilan edecekken, benim üstlendiğimi öğrenmiş. Dedi ki, ‘Benden erken davrandın, bu iş olmaz.’ Dedim, ‘Nasıl olacak?’ Ben de açıkladım. ‘O zaman bütün sorunları nasıl çözüyorsak’ dedi, ‘Bunu da kardeş payı yapalım.’ Yozgat’taki traktörlere kesilen cezaları ödeme meselesini kardeş payı, kardeşlik hukuku içinde halletmiş bulunuyoruz. Yarısını Ekrem Başkan ödeyecek, yarısını ben ödeyeceğim” dedi. “ADAYIMIZ İÇERİDE OLSA DA OFİS MİLLETİN HİZMETİNDE OLACAK” Özel, Cumhurbaşkanlığı Kampanya Ofisi’nin yeni yönetim şemasını oluşturduklarını belirterek “ Adayımız içeride de olsa ofisimiz dışarıda, milletin hizmetinde olacak. Sorunları gören, nasıl çözüleceğini tarif eden, kimlerle çözeceğini tarif eden çok güçlü bir Cumhurbaşkanlığı Kampanya ve İletişim Ofisi’nin hazırlıkları konusunda önemli mesafe aldığımızı ve önümüzdeki günlerde bunu hayata geçireceğimizi, ilan edeceğimizi ifade etmek istiyorum” dedi. “GENÇLERE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ” Bir gün bile yatarı olmayan suçtan tutuklu yargılanan gençlere özgürlük isteyen Özel Milli Eğitim Bakanı’na tepki gösterdi. Özel şunları söyledi: – Gelmiş, mitingi izlemiş, ‘Yürüyemezsin’ demişler yürümüş, ‘Gelmemelisin’ demişler gelmiş. Maalesef Milli Eğitim Bakanı büyük bir iftira atıyor, ‘Eli baltalılar’ diyor. Yani bu kadar büyük iftiracılık, bu kadar çocuklara gencecik çocuklara hakaretle iftira olmaz. Herkes biliyor ki örneğin bu çocuklardan, bu gençlerden 55 tanesi ‘Salıveriliyorsunuz’ denilip bir telefonla tutuklandı. Bir çoğunu ev hapsi veriliyordu bir gelen telefonla tutuklandı. Hakimin karşısında bir tek soruya cevap verdiler. – İsmi okundu, tutuklandı ismi okundu, tutuklandı. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa muhalefetten daha önce cezası olmayan kişinin bir gün yatarı yok. Burada tutuldukları her gün işkencedir, ailelerine ve kendilerine boşu boşuna ıstıraptır. Gördükleri kötü muamele, ters kelepçe ve susuz bırakma, aç bırakma geçmişte, buraya gelene kadar, hepsi yıldırmak içindir. Ne aileleri yılmıştır ne çocuklar yılmıştır. Ama yapılan büyük haksızlıktır. O yüzden dün 100 binlerin bağırdığı gibi buradan bir kez daha gençlere özgürlük istiyoruz. Sınavlarına girmelerini talep ediyoruz.” “KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEDE SAMİMİ DEĞİLLER” Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve DEM Parti arasında yapılacak görüşme ile ilgili de şu değerlendirmede bulundu: – Kamuoyunun büyük önem atfettiği bir görüşme yapılacak. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kürt meselesindeki duruşu ve yıllardır çok nettir, çok bellidir, çok tutarlıdır. Biz bir kere Kürt meselesi diye bir meselenin var olduğuna inanıyoruz. Niye? Kürtler ‘Sorunum var’ diyorsa vardır. Çözmek hepimize düşer. Bu, ‘Yoktur’ deyip de görmezden gelinmez. ‘Terörsüz Türkiye’ diyorlar. Biz terörü de kınıyoruz, terörsüz Türkiye’yi de destekliyoruz. Terörsüz Türkiye demokratik açılımlarla mümkündür. Bunlar için doğru zemin Meclis’tir. Bu sorunun çözümü için Meclis zemininde şeffaf, kimseyi dışlamayan, başta şehit aileleri ve gazilerimizin duygularını yok saymayan, onların da fikirlerini alan, tüm mağdurları kapsayan bir süreç için mecliste olmayı çok önemsiyoruz. – Bakın büyük bir çelişki yaşıyoruz. Şimdi arkamdaki cezaevinde biri yatıyor, onu içeri kimin attırdığını da herkes biliyor. Soru şu, batıdaki Kürtlere, batıda seçim kazanamayacakları halde DEM Partisi’nin, batıdaki Kürtlere belediye meclislerinde görev teklif etmek suretiyle onlara şehrin yönetiminde söz sahibi kılmak suçu… Bunu terör suçu kabul ediyor, Ekrem Başkanı bununla nasıl suçluyor. Bununla suçlanan birisi içeride yatıyor, ‘Kürtler belediye meclis üyesi olursa bu terör faaliyetidir’ diyen birisi, onu içeri attıran birisi de bugünkü güya Kürt meselesinin, ona ‘Kürt meselesi de yok’ diyor artık ve terörsüz Türkiye yaratacakmış. Terörsüz Türkiye’yi de Kürt meselesinde kökten çözmeyi de bütün Kürtlere eşit vatandaş yapmayı, bu devleti onlara ait hissettirmeyi de başaracak anlayış buradadır. – Bu anlayışın Cumhurbaşkanı adayı şimdi içerde. Bu sorunu Kürtlerin güvendiği biz çözeriz. Bu sorunu, Kürtleri ikinci sınıf vatandaş gören, belediye meclislerine bile layık görmeyen ve Kürtleri, ‘Kürt eşittir sorun’, ‘Kürt eşittir terör’ diye gören anlayış çözemez. Ancak biz Meclis zemininde atılacak her türlü şeffaf, barışçıl çözüme yönelik adımı da desteklemeye hazırız. Ama Meclis’i yok sayıp da Kürtleri yok sayıp da sorunu yok sayıp da ipe un serip de buyurganlıkla laf edenlerin bu sorunu çözmede samimi olmadıklarını, bir kez daha başarısızlığa da hiçbirimizin tahammülü olmadığını ifade etmek isterim.