Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

On beş yıl boyunca oğlumuzu birlikte büyüttük


Bir hafta sonra laboratuvardan sonuçlar geldiğinde, doktorun yüzündeki ifade her şeyden daha çok ürkütücüydü. “Oturmanız gerek,” dedi. “Sonuçlara göre… ne eşiniz ne de siz biyolojik ebeveynsiniz.”
Dünya başıma yıkıldı. O an, nefes almak bile zorlaştı. İçimde tek bir düşünce yankılanıyordu: “Nasıl olur? O benim oğlum, ben onu doğurdum!”
Eşim bana güvenmek yerine daha da uzaklaştı. Sanki ben yıllarca ona yalan söylemişim gibi davrandı. Oysa ben gerçeği onunla birlikte öğrenmiş, en az onun kadar sarsılmıştım. Ama çocuğuma bakarken tek hissettiğim sevgi ve koruma isteğiydi. O kimin kanından olursa olsun, benim oğlumdu.
Haftalarca süren araştırmalar sonunda korkunç gerçek açığa çıktı. Doğum yaptığım gün hastanede bir hata yapılmıştı. Bebekler karışmış, benim öz oğlum başka bir aileye verilmişti. Yıllarca başka birinin çocuğunu büyütmüş, kendi kanımdan olan evladımın yüzünü bile görememiştim.
Kalbim ikiye bölünmüştü. Bir yanda bana “anne” diye sarılan çocuk, diğer yanda kim olduğunu bile bilmediğim öz oğlum. Eşim hâlâ bu gerçeği sindirmeye çalışıyordu, ama benim için cevapsız tek bir soru vardı: Gerçek oğlumu bulsam bile, kollarımdaki bu çocuğu bırakabilir miydim?

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


error: Content is protected !!