Her denetimli görüşmede, gözleri dolu dolu bir şekilde fısıldardı: “Ne zaman geri gelebilirim?” Ben de boğuk bir sesle cevap verirdim: “Yakında…” İçimden “Bu yalan olmasın” diye dua ederek.
Cute Stories
Son duruşma, tüm umudumun dayandığı an gibiydi. Sosyal hizmet görevlisi bana “Çok gençsin” derken; hâkim belgelerime baktı, Samuel arkamda sessizce ağlıyordu. İçimdeki direnç kırılmaya eşeldi. Sadece “Başaramam” duygusu etrafımı sardı.
Cute Stories
Ama vazgeçmedim. Gece vardiyaları, okulun bittiği saatlerde yorgun gece dersleri… “İstediğiniz her şeyi yaptım” diye haykırır gibiydim – ama yine de yetmiyordu. Kiracı ev sahibimiz, tatlılarla geldiğinde ve bana içtenlikle “Sevgi yeterli olabilir ama sistem daha somut bir şey istiyor” dediğinde, gerçek bir umut ışığı parlamıştı.
Cute Stories
“Üst kattaki odayı boyayıp hazırla. Aynı kira… ama yeni bir oda diyebilirsin,” demişti ev sahibim. Gözlerime inanamadım. Bu, Samuel’e gösterdiğim sevgiyi şimdi somut bir kanıta dönüştürme şansıydı.
Cute Stories
Odanın duvarlarını Samuel’in sevdiği renge boyayıp, sabahlara kadar çalışarak tamamladım. Üç hafta içinde, avukatımız sayesinde aile desteği (kinship care) başvurumuz güçlü bir temele oturdu. Samuel’in bakım evindeki bakım veren annesi bir mektup gönderdi hâkime: “Samuel burada değildi, o evdeydi; kimsesi de onun büyük kardeşiydi.”
Cute Stories
Mahkemede defalarca hazırlandım. Sonunda, hâkimin sessizliği sona erdi: “Samuel için en doğru yer, onun kardeşiyle olduğu yer.” Samuel koşarak yanıma geldi. El ele çıktık o mahkûm salonun kapısından—ve ben, hayatımda ilk kez, gerçek bir umut hissiyle dişlerimi sıkıp gülümsedim. “Pizzayla kutlayalım mı?” dedim. “Evet! Pizza!” dedi Samuel. İşte o an, aile sevgisinin gerçek büyüsüne inandım.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..