Gece karardıkça garip şeyler olmaya başladı. Eskiden çok arkadaş canlısı olan Max, gölgelere hırlamaya ve boşluğa havlamaya başladı. Sanki etrafımızdaki hava değişmiş gibi, tüylerim diken diken oldu.
Rahatsız edici bir merakla onu takip etmeye karar verdim. Beni, ışığın nüfuz edemeyeceği ormanın derinliklerine götürdü. Bir an bana döndü ve gözlerinde bir şey gördüm; insanlık dışı bir parıltı.
O zaman anladım ki, bu benim Max’im değildi. Hayvan veya insan görünümüne bürünebilen bir yaratık olan deri değiştirenin efsanesi aklıma geldi. Sadık yoldaşımı ele geçiren şeyden kaçmam gerektiğini bilerek yavaşça geri çekilirken korkuyla sarıldım.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..